Kozlu Belediye Başkanı Altuğ Dökmeci, seçim öncesinde dönemin Belediye Başkanı Ali Bektaş'ın "İktidar gücümüz var, biz kazanmazsak maaş bile ödeyemezler" söylemlerine sert eleştirilerde bulundu. Dökmeci, belediyenin mevcut durumunu değerlendirirken, önceki yönetimi sorumsuzlukla suçladı.
“BELEDİYEMİZİN HİÇ BİR ŞEYİ YOK”
Göreve geldikten sonra belediyenin mali ve mülk durumunu gözden geçirdiklerini belirten Dökmeci, "Hiçbir şeyimiz yok! Madem hükümet belediyesiyiz dediler, neden bu belediyeye gerekli araç ve gereçler alınmamış?" diye sordu. Belediyenin mevcut araç parkının yetersizliğinden ve eski araçlarla çalışmak zorunda kaldıklarından bahseden Dökmeci, Kozlu'nun diğer belediyelere kıyasla geride bırakıldığını dile getirdi.
“KOZLU’YA İHANETE SAKİN KALAMIYORUM”
Dökmeci, Kozlu Belediyesi'nin çevre belediyelere kıyasla birçok eksikliğinin olduğunu belirterek, "Neden çevre belediyelerin hepsinde birçok şey varken, Kozlu Belediyesi her şeyi kiralama usulü yapmış?" diyerek eleştirilerini sürdürdü. Özellikle araç ve ekipman eksikliği konusunda önceki yönetimi hedef alan Dökmeci, bu durumun Kozlu'ya yapılan bir ihanet olduğunu vurguladı.
“BELEDİYECİLİK BU MU?”
Önceki yönetimin borç yükü bıraktığını ve bu borçların belediyeyi zor duruma soktuğunu belirten Dökmeci, "Belediyecilik koskoca belediyeyi müteahhitlerin kucağına bırakmakla mı olur?" diye sordu. Ayrıca, belediyenin altyapı projelerinde yapılan hataların Kozlu'ya zarar verdiğini belirterek, bu projelerin doğru şekilde yönetilmediğini dile getirdi.
“KENDİ YAĞIMIZLA KAVRULACAĞIZ”
Dökmeci, belediyenin zorluklarla karşılaştığını ancak bu zorlukları aşmak için çalıştıklarını belirtti. "Kendi yağımızla kavrulacağız, kendi personelimiz ve makine ekipmanımızla işimizi yapacağız" diyen Dökmeci, belediyenin geleceği için umutlu olduğunu ifade etti. Ancak, belediyenin mevcut durumu nedeniyle vatandaşın taleplerine hızlı yanıt veremediklerini söyleyerek, bu durumdan duyduğu üzüntüyü dile getirdi.
“FÜTURSUZLUKLARIN ÇÖZÜMÜ ZAMAN ALACAK”
Dökmeci, belediyenin karşılaştığı sorunların çözümünün zaman alacağını belirterek, önceki yönetimlerin sorumsuz davranışlarının etkilerinin hala sürdüğünü söyledi. Kozlu Belediyesi'nin bölgedeki en zor durumdaki belediyelerden biri olduğunu vurgulayan Dökmeci, bu zorlukları aşmak için kararlı olduklarını belirtti.
Kozlu Belediye Başkanı Altuğ Dökmeci, 4 aylık görev süresinin ardından içini Çınar Medya’ya döktü.
Yerel seçimler öncesinde dönemin Belediye Başkanı Ali Bektaş’ın; ‘İktidar gücümüz var, biz kazanmazsak maaş bile ödeyemezler’ söylemlerini hatırlatarak sözlerine başlayan Dökmeci; “Ben eleştirilere açık bir insanım, iyi yaptığım şeylerin söylenilmesinden çok hoşlanmam, yapamadım ya da hatalı yaptığım şeylerin söylenmesi benim daha çok dikkatimi çeker. Ancak, ‘Yavuz hırsız ev sahibini bastırırmış.’ Paçalarından hırsızlık akar, ev sahibini bastırırlar. Ekmeğin 10 lira olmasında onun da payı vardır da, onu görmezden gelir. Kazanımı nereden olduğu belli olmayan kıyafetlerle etrafta salına salına dolaşan arkadaşlarımız var. Bu arkadaşlarımızın ne dediğini ben hiç takip etmiyorum. Ben bu yola çıkarken Allah utandırmasın diye çıktım. Allah'ın izniyle de 5 sene sonra ya bu görevime devam ederim ki, etmeyi isterim tabii ki ya da halk istemez edemem. Onun benim 5 sene içinde yapacaklarım belirler. Ben birilerinden hoşuna gitmiyor diye doğru bildiğimden kaçacak değilim. Ben doğru bildiğim yere gelmek için herkesten fikir alıyorum. Her zaman ben doğrusunu biliyorum bu böyle olacak demem. Bu arkadaşlar kendi alıştıkları harami düzeninin devam etmemesinden çok rahatsız, mesela bu arkadaşların içeresinde seçimden hemen önce imalat yaptırıp etrafta gerim gerim gezinenler var. Bu arkadaşlar arasında daha dosyaları Sayıştay tarafından kontrol edilmeden para talep edip, ne idüğü belirsiz işler yapanlar var. Yetmezmiş gibi belediyeyi zor duruma düşürebilmek için bizi şikayet edenler var. Onlar bizim dönen tekerlerine çomak sokmamızdan rahatsız olan grup. Bu grubun ne söylediği benim bir kulağından girer, bir kulağından çıkar. Bu grubun kimlere ne söylettiği de beni çok ilgilendirmez. Her zaman söylediğim gibi, demirden korksak trene binmezdik. Bunlar başka başka yöntemlerle aynı şekilde devam ediyorlar.
Görevi devraldıktan sonra bir tespit yapmak istedik. Belediyemizin neyi var, neyi yok? Sadece finansal ve parasal olarak değil, mal mülk olarak neyimiz var? Hiçbir şeyimiz yok!
Seçimden önce biz hükümet belediyesiyiz siz değilsiniz diyorlardı. Madem hükümet belediyesiyiz dediniz de ki; Hükümet, Türkiye Cumhuriyeti'nin hükümeti konunun özeli bizden önceki yönetim, neden bu belediyeye 2 kamyon, 2 itfaiye, 2 cenaze arabası, 2 makine, 1 greyder veya çöp konteyneri vesaire neden bunlar edinilmemiş, edinilen neden doğru şekilde kullanılmamış? Neden bu belediyenin 15 kişiyi taşıyacak bir minibüsü yok? Neden yok?
Bu belediyenin 3 tane kazıcı yükleyici makinesi var biliyor musunuz? Bu makinelerin bir tanesi 2010 model, 14 yaşında makine ile çalışıyoruz. Bir gün çalışıyor 3 gün sanayide dolaşıyoruz tamir ettirmek için bir tane kamyon bırakmışlar bize, bütün sorularınıza sakince cevap verdim ama Kozlu’ya yapılan bu ihanet karşısında sakin kalamıyorum. Hala çarşının içerisinde bu şekilde dolaşılmasına katlanamıyorum. Ayıptır yani. Neden çevre belediyelerin hepsinde birçok şey varken, Kozlu Belediyesi her şeyi kiralama usulü yapmış.
Neden öncesinde çöp taşıma araçlarımız varken hurdaya çıkarılmış ve oraya buraya atılmış? Neden çalışır durumda bırakılmamış otobüsler? Neden greyderler yenilenmemiş?
Hani bas bas bağırıyorsunuz biz öyle kuvvetliyiz, biz böyle kuvvetliyiz siyasi olarak şöyleyiz böyleyiz, neden aldınız hibeleri yüklenicilere fazladan verdiniz. Aldığınız hibelerle makine alsaydınız belediyeye, aldığınız hibelerden ona buna para vereceğinize borçları kapatsaydınız doğru düzgün nasıl dolaşabiliyorsunuz çarşının içinde hala. Ben dolaşamazdım, ben kendimde bunu bulamazdım.
Herkes kendince hizmet yapmıştır, kendince bir şeyler yapmaya çalışmıştır doğrudur ancak ben elimdekini söylüyorum, bir şey yaparken bir tarafı bırakmak doğru bir şey değil. Ben neden benden önce alelacele dökülmüş olan üstyapı asfaltlarının parasını ödemek zorundayım. Madem ödemeyecektiniz neden yaptınız? Yapmış mı oldunuz şimdi? Fiziksel olarak oraya o asfaltı serdiniz ama parasını ödemedikten sonra yapmış mı oluyorsunuz?
Onu bunu ‘dökeceksin’ diye tehdit et, ‘yapacaksın yoksa önünü kazarım, arkanı kazarım’ de, gel ondan sonra dök asfaltı sonra Altuğ ödesin. Öderim Allah'ın izniyle, ödeyeceğiz. Ama bu kadar zamandır ben onu yaptım, onu mu yaptık bunu mu yaptık, belediyecilik şöyle olur böyle olur, böyle mi olur belediyecilik? Koskoca belediyeye müteahhitlerin kucağına koymakla mı olur belediyecilik? Her şey kira ile yapılır mı?
Yaşlıları bir yerden bir yere götüreceksin, okulları bir yerden bir yere götüreceksin çağır otobüsçüyü kirala gönder, var senin orada otobüsün, otobüsünü yaptırsana haciz varmış, halk yararına kullanılan şeylerin haczi olmaz, yakalaması olmaz. Olamaz. Yani ben onu halk yararına kullanıyorum, benim onu alıp da makam arabası yapacak halim yok. Otobüs, yaşlı taşıyor, hasta taşıyor, halk taşıyor velev ki var, o zaman ilk işin onun haczini çözdürmek kuvvetliydiniz siyasi olarak yaptırsaydınız o zaman?
Bakın çok acı bir şey söylüyorum, 300 küsur kilometre yol ağına sahip bir memleketteyiz. 3 tane JBP’yle kışın kar mı kürenir? Mümkün değil. Nasıl olacak, nasıl yapacağız? Bu konuşmanın sonunda biz söylemiştik mi olacak? Hayır. Ben söylüyorum, dinleyecekler şimdi. Sizin gözünüz boyanmış, ben o boyaları siliyorum şimdi. Bu belediye yıllardır kiralama üzerinden bir şeyler yapmış, bir sürü borçlandırılmış, mal varlıkları doğru-düzgün korunmamış bu nedir, devletçilik neresinde bunun?
Müdürlerimi çağırıyorum neden bu iş burada yapılmıyor diye azarlayacağım, müdürüm bana dert yanıyor. "Başkanım makine yok" nerede makine? Diğer müdürleri arıyorum böyle böyle, şöyle şöyle yetişemiyorum nasıl yetişeyim nasıl yetiştin bir şey mi bırakmışlar bize borçtan başka. Kamyon bir hafta çalıştırıyoruz üçüncü günü gitti. Birlikte gezelim şantiyeleri, şantiyelerde aslında kullanılabilir halde olacakken hurdaya çıkartılmaya çalışılan araçlarla dolu.
Biz çöpü neden ihaleyle taşıyoruz?
Belediyenin vardı sıkıştırılmalı çöp kamyonu, vardı konteyneri nereye gitti bunlar? Kim aldı götürdü bunları? Yıllar öncesinden iki tane greyder var. Hani çok kuvvetliydiniz bir tane greyder alamadınız mı?
Bu belediye yolları itfaiye aracı ile yıkamak zorunda kalıyor. İtfaiye ile çimleri sulamak zorunda kalıyor. O itfaiye görevlisi orada efor sarf ediyor, orada o eforu sarf ederken telefon geliyor yangına gidiyor. Reva mı bu memleketi bu hale getirmek? Ondan sonra ‘Biz yokken yapamazlar’ diyorlar. Bir şey bırakmamışsınız ki, ne yapacağız? Yapacağız ama zaman içerisinde yapacağız. 4 dönem öncesinin malzemeleri araçları duruyor. Yeni bir şey katılmış mı bu belediyeye bana söyler misiniz? 2019 üzerinde herhangi bir makinesi ya da aracı bir şey var mı bu belediyenin bana söyler misiniz?
Bir şey gönülden yapmak var bir de koltukta oturup gerim gerim gerilmek var ikisi arasında çok büyük fark var. İşini yapacak insanı bıraksalar da belediyenin içerisinde ve onlar işini yapsaydı. Pandemi zamanında bir sürü yardımlar geldi bu belediyelere memleketin her tarafında altyapılar yapıldı. Biz halen daha 2 - 2,5 dönem öncesinin projelerinin uygulamayışından kaynaklı Kozlu deresine kanalizasyonunu konuşuyoruz. Böyle bir şey var mı, kanalizasyonlar akıyor, bana gelip soruyorlar kanalizasyonları görmüyor musun evet görüyorum, aylardır görüyorum bana bir tane ekskavatör bıraksalardı doğru düzgün kendi imkanlarımla kazardım elimdeki borularla O hatları bir şekilde toparlardım bırakmışlar mı yok. Ben ne yapayım şimdi binlerce lira vereceğim ekskavatör kiralayacağım, yapacağım mecburuz. Bu şehri o kanalizasyondan kurtarmaya mecburuz. Biz ne dedik kendi yağımızla kavrulalım, kendi personelimiz ve makine ekipmanımızla işimizi yapalım dedik. Daha uygun fiyatlı oluyor. Maalesef ekipman yok, nitelikli personel bırakılmamış, siz altınızdaki personele neyi, nasıl yapacağını anlatmazsanız. Personel nereden bilecek, alışkanlık kazandırıyorsunuz ve bu alışkanlık belediyeyi borca sokuyor. Bunu kurtaracaksak personelimizle birlikte hep beraber kurtaracağız. Ben Süpermen değilim.
Güruh meselesine gelince mesele şuradan kaynaklanıyor bu arkadaşların tekeri durdu çark dönmüyor. Neden 1 liralık işi 5 liraya yap, pay et, ispatlayacağım havada bırakmayacağım bu konuşmaları, teker durdu baktılar ki olmuyor akar durdu, sıkıntı var. Ne yapacağız, çamur atalım. Bezdirelim bayıltalım, hadi yapın elinizden geleni benim cevap veremeyeceğim soru yok. Allah'a şükür rahat rahat dolaşabiliyorum ama ben yüzsüzlüğüme değil, onurumla dolaşıyorum. Ben diğerlerine göre daha genç bir siyasetçiyim. İlk başta insanlara benim Ereğlili olduğumu empoze etmeye çalıştılar, onlarla savaştık. Yapamaz edemezlerle savaştık. Allah’a şükür 5 aydır maaşlarımızı veriyoruz. 5 maaş oluyor bu ay herhangi bir kesinti ile karşılaşmadık henüz. Kavgalar-gürültüler devam ediyor.
Şimdi belediyeciliği bilmediğimize dair yorumlar yapılmaya başlanıyor. Ben de diyorum ki destek verdikleri belediyecilik bu ise ben zaten onu bilmeyeyim, senin cebinden alıp başkasının cebine koyulan belediyeciliği ben zaten bilmiyorum. Ben bu memleketin parasını ilmek ilmek hesaplayıp doğru yere doğru şekilde ödemeyi biliyorum. Şimdi çağrımdır bu belediye zorda, götürüyoruz götüreceğiz, halledeceğiz yapacağız. Bunlar da problem yok inanıyoruz güveniyoruz kendimize ama bölgenin en zor belediyesi burasıdır. Burada yapılan fütursuz davranışların diğer belediyelerde yapılıp yapılmadığını ben bilmem ama buradaki fütursuzlukların çözümü birkaç yıldan fazla sürer.
Vatandaştan isteklerine hızlı ve bir an önce karşılık verememek beni çok üzüyor. Benim çeyreğimiz büyüklüğündeki belediyeler makine ekipman konusunda bizim kat ve kat üstümüzdeler. Neredeydi burada oturan yaparsan ben yaparım al yapmışsın sahil yapmışlar sulamasına su gitmiyor depo yapmaya çalışıyoruz oraya buraya yaptıkları şeylerin altyapısını doğru oluşturmamışlar. Sahildeki çimlerin üst kısmı sararıyor neden sararıyor diye araştırdığımızda bir baktık ki toprak ve cüruf basmak yerine çamur basmışlar. Neden yapalım geçelim, sahille plajı bile ayırmamışlar. Sahilde esnafı bir yere yığmışlar diğer taraftaki vatandaş hizmet alamıyor. Ailece esnaf dağılımını doğru düzgün planlasalardı birçok esnaf yararlansaydı ve önlerindeki alanları kendileri korusalar da belediyenin üzerinden yük azalsaydı. Sulama sistemlerinde patlak ya da su tazyiki yetersizliği yüzünden araçla sulamak için içeriye girmek zorunda kalıyoruz” dedi.