Küçükvar: Emekliler, kalabalık içinde yalnız…
TÜM EMEK DER Zonguldak Şube Sekreteri Adnan Küçükvar, 2024 yılının kelimesi olarak seçilen "Kalabalık Yalnızlık" kavramının, özellikle emeklilerin yaşadığı yalnızlık durumunu yansıttığını belirtti. Küçükvar açıklamasında; “Kalabalık içinde yalnızlık, sadece bireysel bir sorun değil, toplumsal bir gerçektir. Bugün emekliler, yalnızca maddi zorluklarla değil, aynı zamanda sosyal yalnızlıkla da mücadele ediyorlar. Emekli maaşlarının asgari ücretin ve açlık sınırının altında olması, bu kişilerin toplumsal hayatta yalnız hissetmelerine neden oluyor” dedi.
Küçükvar açıklamasının devamında; “Türk Dil Kurumu ve Ankara Üniversitesi’nin, 2024 yılının kelimesi için başlattığı ve 1 milyon kişinin katıldığı oylama sonucunda “Kalabalık Yalnızlık” birinci seçildi.
Cumhuriyet’in 100. Yılı’nın “Türkiye Yüzyılı” ülküsüyle anıldığı bir ortamda, böyle bir yarışmanın hedefi elbette yeni atılımların ruhunu yeşertmekti.
Değerlendirme Kurulunun, “2024 yılı için insanların kalabalıklar içinde kendilerini yalnız hissetmelerinin ‘tekillik’ ifade eden ‘yalnız’ ile ‘çokluk’ ifade eden ‘kalabalık’ın aynı anda olabilirliğini” kabul etmesi çok normal.
Çünkü insan etrafındaki birey sayısındaki fazlalık, kendini yalnız hissetmediği anlamına gelmez. Çünkü yalnızlık, göreceli bir manzara olmaktan ziyade, halet-i ruhiye deki çaresizlik/sahipsizlik olarak çevreye yansır.
“Kalabalık içinde yalnız”a, toplum katmanları içinde çokça rastlamak mümkündür.
Kimi “fikri yalnız’dır”, kimi ailede yalnız, kimi dost yalnızı, kimi ekonomik yalnızdır.
“2024 yılının kelimesi” açıklanır açıklanmaz, ilk akla gelen yalnızlardan biri, “emekliler” oldu. Malumunuz, “Türkiye Yüzyılı” çerçevesinde 2024’ün özelliklerinden biri de “emekliler yılı” ilan edilmesiydi.
Dolayısıyla, “kalabalık içinde yalnız” ile asgari ücret (22.104 TL) ve açlık sınırı (Birleşik Kamu İş’e göre: 23.256 TL) altında maaş alan emeklileri çağrıştıran emekli yılı örtüştü.
Çünkü, “Kalabalık içinde yalnız”a, “toplum içindeki fert” ve 16 milyon içindeki “kent yoksulu” emekli açısından baktığımızda, bazı kavram ve etütlerin yeniden değerlendirilmesi gerektiğine inancımız arttı.
İşsizlik, pahalılık, siyasi gerginlik, coğrafyadaki silahlı gelişmeler elbette görmezden gelinemez. Ancak tasnifte dünyanın en büyük ekonomilerinden biri; tarif ve siyasi argüman olarak resmedilen bir ülke de, emeklilerin yaşam kalitelerinin kent yoksulu tarifi ile örtüşmesi hiçbir bahane ile geçiştirilemez.
Çalışırken aldığı maaşı, ödediği primlerle kutsallaştıran emekliye reva görülen “enflasyona ezdirmeyeceğiz” gibi palyatif sözler değil, en azından açlık sınırına eş ve asgari ücrete denk emekli maaşı vermektir.
TÜM EMEK DER’in “TÜFE + Seyyanen 10 bin lira zam” deme nedeni budur.
Ortada bir çarpıklık, eşitsizlik ve haksızlık varken, emeklinin kendini “kalabalık içinde yalnız” hissetmesi kadar doğal ne vardır!
Olaya 178 bin emeklinin bulunduğu ve artık çalışan 149 bin emekçinin değil, EMEKLİNİN BAŞKENTİ unvanı alan, TÜİK raporuna göre Türkiye’nin en hızlı fakirleşen 3. şehri Zonguldak açısından bakalım. Bu 178 bin emeklinin 50 bini 65 yaş üstü yaşlılardan oluşuyor ve bunların 15 bini evlerinde yalnız yaşıyor.
Düşünebiliyor musunuz, devletin “eve bağımlı kalmasın” diye “evlerinde yalnız yaşayan emekliler” için çıkarttığı “halk otobüslerinden ücretsiz seyahat hakkı”ndan bile mahrum bu emekliler, nasıl kendini “kalabalık içinde yalnız” hissetmesin?
Bugün tartışılan emekli zammının yüzde 15-17 bandında olması ile en az alan emekli maaşının 14.000-14.500 TL civarında konuşulması karşısında emekli neden “sahipsiz” moduna girmesin!
Hele 2025 asgari ücretinin yüzde 47’lik enflasyona rağmen yüzde 30’luk zamma takılması, en az maaş alan milyonlarca emeklinin yine asgari ücret ve açlık sınırı altında kalacağının göstergesi olup, emekliyi ruhi depresyona sokmuştur.
Ortalama ücretin 14.000 TL olduğu bu gün, asgari ücret ve açlık sınırı altında maaş alan 3 milyon 700 bin emeklinin yaşam kalitesi yerlerde sürünüyor. Temel gelir kaynağı emeklilik olan bu insanlara, sistem, siyaset veya her ne sebeple olursa olsun reva görülen bu çarpıklık, eşitsizlik ve haksızlık ortadan kaldırılmalıdır.
“2024’ün kelimesi” olarak seçilen “kalabalık yalnızlık” toplumumuzun acı gerçeğidir ve bununla mücadele, toplum katmanlarında 16 milyonluk bir sosyal dilimi oluşturan emeklilerden başlatılmalıdır.
Velhasıl-ı kelam; açlık sınırı ve asgari ücret altında maaş alan emekli, Türkiye Yüzyılı’na yakışmıyor” dedi.