Zaimoğlu, Karagüzel'e karşılık verdi: Torpil yapmak kul hakkı değil mi?
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Merkez İlçe Başkanı Osman Zaimoğlu, AK Partili İl Genel Meclisi Üyesi Abdullah Karagüzel'i, Uzunmehmet Camii üzerinden gösterdiği hassasiyeti, İl Özel İdaresi’ne alınan 30 torpilli işçi için tek cümlelik bir hassasiyet göstermemesini sert bir dille eleştirdi.
Karagüzel’in Facebook paylaşımındaki bir ayete atıfta bulunan Zaimoğlu, "Ey iman edenler, adaleti titizlikle ayakta tutun. Bu ayeti çok doğru buluyorum. Ancak, niçin 1.350 kişinin başvurduğu bir süreçte, sadece 30 kişinin torpille işe alındığına dair bir açıklama yapmadın?" şeklinde konuştu.
İslamiyet’te kul hakkının en büyük günahlardan biri olduğunu vurgulayan Zaimoğlu, "Burada 1.350 kişinin hakkı var. Senin bu duruma şahitlik etmen gerekirken neden sessiz kaldın? Siyasette doğruları konuşmalıyız" ifadelerini kullandı. Zaimoğlu, Karagüzel'e, "Öncelikle asli görevin olan köylere hizmet götürmeyi yerine getir. İletişim sorunu olan köylere verici kur, ondan sonra merkeze gel" diyerek eleştirilerini sürdürdü.
CHP’li Zaimoğlu açıklamasında; "Zonguldak gündemiyle ilgili çok hızlı söyleyeceğim. Yeni bir icat çıktı galiba, bilemiyorum. İl genel meclis üyesi basın açıklaması yapmış. Abdullah Karagüzel, ilk defa oluyor gibi geliyor bana. Daha öncesi varsa, lütfen bana hatırlatırsınız; genel meclis üyesinin siyasi konularla ilgili açıklama yaptığını söyleyebilirim. Ama bir düzeltme yapalım. Sayın Karagüzel'e şunu tavsiye ediyorum: Kendisi de çok iyi bilir. Cami ibadeti, yani dini siyasete alet etmek, dine verilecek en büyük zarardır. Bunu en iyi kendisi bilir; böyle cami edebiyatıyla beraber bu işler olmaz. Bunun gerekçelerini ortaya koymak lazım, bilmek lazım. Yetkililerin buna göre açıklama yapması lazım. Madem bu kadar dini değerlere hassasiyet gösteren bir abimiz, Facebook sayfasında bir açıklaması var. Daha doğrusu bir ayet var. Diyor ki: 'Ey iman edenler! Adaleti titizlikle ayakta tutun; kendiniz, ananız, babanız veya akrabanız aleyhinde de olsa, Allah için şahitlik eden kimselerden olun. Haklarında şahitlik ettikleriniz zengin olsunlar, fakir olsunlar. Hatta onlara sizden daha yakın olsunlar. Hislerinize uyup adaletten sapmayın. Şahitliği eğer doğru şahitlik ya da şahitlik etmekten kaçınırsanız, biliniz ki Allah yaptıklarınızdan haberdardır.'
Facebook paylaşımı var. Ben de bu şeye, paylaşıma yüzde yüz ve yürekten inanıyorum. Sayın Karagüzel'e diyorum ki: 'Sayın Karagüzel, bunu yazıyorsun çok güzel, çok doğru, ayet. Peki, bu şahitliği seninle mensup olduğun, içerisinde bulunduğun, il özel idaresine bin üç yüz elli tane insan başvurduğunda, torpille otuz kişi alınırken, niye bunu gündeme getirmedin? Burada bin üç yüz elli kişinin hakkı var. İslamiyet'teki en büyük günah kul hakkıdır. Ben sizin bu yaptığınıza şahitlik edemem. Kabul de edemem, reddediyorum' diye niye açıklama yapmadın Sayın Karagüzel? Görevin olup olmadığı belli olmayan belediye hizmetleriyle ilgili veya yan konularla ilgili açıklama yapmayı biliyorsun da, bu ayeti buraya yazmasını da biliyorsun; sahada ve uygulamada niye yapmıyorsun? Niye sorarlar adama? Yani böyle bir şey söz konusu olabilir mi? Sen burada bin üç yüz elli kişi başvuruda bulunacak; otuz kişi işe alınacak. Sen de il özel idaresinde idare meclis üyesisin, gıkın çıkmıyor. Bu ayeti buraya paylaşan değerli abim, seni çok sevdiğimi de biliyorsun. Ama siyaset yapıyorsak, siyasette doğruları konuşacağız ve bu ayete uygun davranacaksan, bunu hissediyorsan, bunu yaşayacaksın. Çıkacaksın orada, diyeceksin ki: 'Bir dakika arkadaşlar, böyle bir şey olmaz. O da kul hakkı var. Sen önce asli görevin olan köylere hizmet götürmeyi yerine getir, vericisi olmadığı için iletişimi olmayan 6 köye verici kurup iletişim sorununu çöz; ondan sonra gel merkeze karış.'" şeklinde konuştu.