ATANUR ÖNER


BİR AVUÇ ÜNLÜ…

BİR AVUÇ ÜNLÜ…


Başka hiç bir dert yokmuş gibi ülkenin gündemine oturan ve günlerdir tüm medyanın konuştuğu, futbol aleminin paraya para demeyen zeka ve ahlak seviyeleri sorgulanası kahramanlarının kazandıkları inanılmaz paralar yetmiyormuşçasına daha çok para/ daha çok mal mülk, daha pahalı arabalar için torbalar içinde taşıdıkları paraları kayıt dışı gelir etme sevdası ile tamamen bilerek girdikleri bir üç kağıt sistemine kaptırmaları.

Yani bir gözü doymazlık, “hep daha çok” peşindeki bir hırs, bir aç gözlülük hikayesi.

Ülkenin yarısı açlık, yüzde yetmişi yoksulluk sınırı altında yaşam mücadelesi verirken, poşetlerde milyon dolarları verip bir ay sonra 2 milyon doları yine poşette alma konusunda hiç bir utanma duygusuna sahip olmadıklarını belgeleyen açgözlüler.

Herkes kim olduklarını biliyor, ülkenin en tanınan el üstünde tutulan tayfası.

Emekli olduğu halde geçimini sağlamak için hala çalışan uğraş veren insanlar.

Bu ülkede 65 yaşında evinde çayını içip huzur içinde hayatının son günlerini geçirmek yerine, damlarda çatı tamiri yaparak alnının teriyle beş on kuruş kazanmaya çalışan insanlar, çocuklarını saç kurutma makinası ile ısıtmaya çalışıp yan odada intihar eden anneler, en ucuz halk pazarlarında dahi sebze almaya parası yetmediği için pazar kapanışında çürük sebzeleri toplayan kadınlar, ayda 7500 lira ile geçinen emekliyi 12.000 lira asgari ücretle yaşayan milyonları değil,  bir avuç para ve güç hırsı peşindeki ünlü futbolcunun daha çok milyoner olmak için kaptırdıkları parayı konuşuyoruz.

Bir toplumun yarattığı “ünlü kahraman” tercihleri o toplumun ahlaki seviyesini gösterir.

Medyanın ahlaklı insanların onurlu yaşam mücadelesini görmezden gelip yüzünü bir avuç ünlü milyonerin haksız kazanç peşinde kaybettikleri paraya çevirmesi ise ayrı bir utanç kaynağı...

Bende emekliyim ve 7500 TL ile geçinebilmek için tüm şartları zorluyorum hatta gazete bile dağıtıyorum.

KALIN SAĞLICAKLA…