Tüm dünyada, ülkemizde ve Zonguldak’ta insanlığın başına bela olan CORANAVİRÜS…
İnsanlık olarak 1 yıldır bu virüsle savaşıyoruz…
Virüsle savaşı kazananlar oldu, kaybedenler oldu…
Dünya genelinde çok kayıp yaşadık, sevdiklerimizi kaybettik…
Maske, mesafe, temizlik hayatımızın parçası aksesuarımız haline gelen maskelerimizle herkes kendi çapında virüsle savaşıyor…
Bir yıldır Sağlık Bakanımız Fahrettin Koca'nın açıklamalarını pür dikkat dinliyoruz, her gün güzel gelişmeler almak için dualar ediyoruz.
Gözümüz kulağımız bilim kurulu ve bakanımızda…
Virüsle savaşmaya başladığımızdan beri tüm dünyada bilim adamları gecesini gündüzüne kattı ve aşı çalışmalarına başladı…
Sonunda aşı bulundu, kafalarda çeşitli soru işaretleri olsa da, bir ve ikinci doz olmak üzere uygulanmaya başladı.
En ön safta virüsle temas riski yüksek olanların listesi çıkarıldı…
Bu listeye göre virüsle temas riski yüksek olan meslek grupları ve kronik hastalıkları olan ve risk grubunda olanlara aşı uygulanmaya başlandı.
Ancak bu listede bize göre eksik var.
Listede basın meslek grubu yer almıyor…
Pandeminin başından beri en ön safta yer alan basın mensupları öncelik listesinde alması gereken yeri alamadı maalesef.
Yağmur, çamur, kar, rüzgar, demeden sahada çalışan, basın emekçilerinin listesine virüs demeden çalışan ibareside geldi, fakat aşı olma listesinde risk grubuna girmedi.
Yağmur, çamur, kar, rüzgar, virüs demeden sahada çalışan, sokağa çıkma kısıtlamasında bile haber peşinde koşan, okurlarına doğru haberi ulaştırabilmek için çalışan basın emekçilerine öncelikli aşı listesinde yer verilmedi.
Bizler basın mensupları olarak kendimizi korumaya çalışıyoruz, ancak her şartta çalışan grup olarak aşı olma listesinde yer almamamız bizlere göre listenin eksikliği.
Yetkililerden bu konuda bir çalışma yapılmasını bekliyoruz.
İNSANLIK BİR ANNENİN FERYADINDA…
16 yaşındaki oğlum dün akşam bana düşüncelerini anlatan bir yazı attı aynen sizlerle paylaşıyorum kendi yorumumu katmadan yorumu sizlere bırakıyorum…
Kayra Cinal…
“7 yıl önce bu gün geleceğe dair ümitleri ve hayalleri olan genç bir kız okulundan çıktı ve evine gitmek üzere minibüse bindi.
O bindiği minibüs onun sonu olacaktı.
Nereden bilebilirdi?
Onun tek amacı evine gitmekti.
O minibüste önce tecavüz girişiminde bulunuldu elinden geldiğince kendini savundu korudu daha sonra şiddet gördü ve sonrasında yakılarak canice katledildi.
Şimdi onu kaç kişi hatırlıyor?
Kaç kişinin hala aklında?
İnsanlık ne zaman bitti biliyomusunuz?
İnsanlık 7 yıl önce bir anne “kızımın canı çok yanmıştır keşke kurşunla öldürülseydi” dediği tam o gün bitti
Anne bugün Özgecan Arslan'ın ölüm yıldönümü”