Hergün işimiz gereği insanlarla sokaklarda bir aradayım Emekli ,İşsizler dul yetim ve dar gelirliler kadar.
Ben de çok bunaldım bu pahalılıktan.
Gerçekten bütçe mütçe Ekonomi diye bir şey kalmadı!
Her ay ayrı bir hesap çıkıyor karşıma ve ben her ay o hesaba göre bütçemi denkleştirmek için kılı kırk yarıyorum.
O kadar ki bu kılı kırk yarmalardan dolayı inan kendime sefer tası alıp evden yemek getireceğim her şey ateş pahası Lokantalara yanaşılmıyor.
Yarım ekmek köfte arası bile 100 TL olmuş.
Birde arabaya her ay depo dolumunda gördüğüm rakam karşısında nevrim dönüyor.
Sadece arabayı az kullanmaklada iş bitmiyor!
Bende elimden geldiği kadar herkes gibi çoğu zaman toplu taşıma tercih ediyorum.
Uzatmayayım…
Yani ben de herkes gibi, hepiniz gibiyim Allah aşkına söyleyin…
Bilsem faydam olacak vallahi de billahi de hiç sektirmeden yazarız.
Ama her gün bu köşeye temcit pilavı gibi; “Hayat çok pahalı” diye yazsak ne olacak?
Değişecek mi bir şeyler?
Ucuzlayacak mı hayat?
Hayır!
Siz de biliyorsunuz ki…
Ne yazarsak yazalım…
Ne konuşursak konuşalım.
Hiçbirimizin elinde yaşadığımız mevcut hayat pahalılığını maalesef tersine çevirecek bir sihirli sopa yok!
“Ee ne olacak böyle? Ne zaman stop edecek?” diye soracak olursanız da…
Ona da cevabım; “Her akşam ekonomistlerin analizlerini dinliyorum.
Hatta tanıdık ekonomiden anlayan muhasebeci abilerim kardeşerine soruyorum.
Onlar da bilmiyor.
Tecrübeli devlet adamı siyasetçi abilerim de sordum onlarda pek olumlu cevaplar vermiyor.
Kimse bir şey bilmiyor yani.
2025 in sonundan itibaren rahatlama olacak ve Türkiye ekonomide ancak rahatlar dediler bekliyoruz.
Bu ön görü birilerini rahatlatabilir ama şahsen beni rahatlatmıyor.
Çünkü yıllardır bu tür söylem ve beyanatları çok duyduk fakat bir arpa boyu kadar yol gidemediğimiz gibi günden güne pahalılık ve fırsatçılık Fireni patlamış kamyon gibi gitmeye devam ediyor.
İnşallah bu kamyon yine Emekli ve dar gelirliye çarpmaz.
Pahalılığın, Fırsatçılığın bittiği güzel günlerde görülmek dileğiyle.
KALIN SAĞLICAKLA.