İnsanın bir duruşu ve kıblesi olmalı, ayçiçeği gibi güneşe karşı yön değiştirmemeli. Hatta insanın bir çizgisi olmalı, menfaate ve rüzgara göre yön değiştirmemeli. Çizgisini ve duruşunu değiştiren insanlardan hiç hoşlanmam. Çizgisini değiştirmeyen insanların duruşlarını her zaman takdir etmişimdir.
Keşke herkesin bir duruşu olsa.
Rüyaları gerçekleştirmenin en iyi yolu uykudan uyanmaktır.
‘Para her şeyi yapar?’ diyen kişi, para için her şeyi yapabilecek kişidir.
Yarın neler yaşayacağın, bugün neler yaptığına bağlıdır. Yarın, bugünden soyutlanamaz. En büyük yanılgı, piyango beklentisi içinde yaşayarak işleri rastlantıya bırakmaktır.
Para için değerlerini satanlar kadar parayla her şeyi satın alır alabileceğini zannedenler, bir gün aldıklarının da sattıklarının da para etmediğine tanık olurlar.
Ne kadar yaşadığınız değil nasıl yaşadığınız daha önemlidir.
Hiçbir hak arayışı ve dayanışma boşa gitmediği gibi hiçbir haksızlık ve zulüm de karşılıksız kalmaz. Sorumluluktan kaçanlar ileride daha ağır yük yüklenmek zorunda kalırlar.
Bir kişinin ilkeleri yoksa ondan her şey beklenir, değerleri yoksa ondan hiçbir şey beklenmez.
Bazen fırça, pürüzleri düzeltmek ve üzerimizdeki tozları ve lekeleri gidermek içindir.
Her insanın bir duruşu vardır. Bilerek bilmeyerek, isteyerek istemeyerek ortaya koyduğu, hayatı boyunca sergilediği bir duruş?
‘İnsan, duruşuyla insandır’ ifadesi, düşüncesi, tavır ve davranışları kendisine has olan duruşunu yansıtır.
İnsanın, hayatı dün, bugün ve gelecek anlayışı bu duruşun bir özetidir.
Ekonomide, ticarette, siyasette, eğitimde, sağlıkta, yönetimde, sosyal ilişkilerde hep karşılıklı duruş söz konusudur.
Allah kıblesi, duruşu ve çizgisi olmayanları bizden uzak etsin.