Kozlu,
Zonguldak’ın 8 ilçesinden bir tanesi.
Kozlu tam 12 yıl önce sözüm ona ilçe olmuş.
Lakin kamu hizmetleri neredeyse yok gibi.
Nüfusun hızlı artışıyla birlikte, sorun ve ihtiyaçlarında çığ gibi büyüyerek yumak haline geldiği Kozlu’da mevcut düzenin temsilcileri maalesef günü kurtarmanın peşinde.
Biz aylardır bas bas bağırıyoruz,
Kozlu’ya; Adliye, Devlet Hastanesi ve Vergi Dairesi istiyoruz” diye.
Biz bunları isterken,
Kozlu Mal Müdürlüğü kapandı, Zonguldak’a taşındı.
Kimseciklerin sesi bile çıkmadı.
Nerede bu seçim dönemlerinde Kozlulu olanlar, Kozlu’nun haklarını koruyacağına dair şeref ve namus sözü verenler?
Seçimle birlikte hemen hepsinin Kozlu sevdası da bitti.
Ta ki, bir dahaki seçime kadar.
Seçim dönemi geldiğinde göreceksiniz,
“Kozlu’ya biz sahip çıkacağız, Kozlu’ya şunu yapacağız, Kozlu’ya bunu getireceğiz” diyecekler.
Sandıktan çıkanlar koltuklarına oturacak, nemalandıkları kadar nemalanacaklar.
Verdikleri sözler hatırlatıldığında, ağızlara bal çalıp keyiflerine bakacaklar.
Dedik ya,
Kozlu 12 yıl önce ilçe oldu.
Oldu da ne oldu?
Hala, belde statüsünde cebelleşip duruyor.
Kozlu’muz kamu hizmetleri noktasında geriye giderken, Ereğli il olmak için yıllardır siyasetçisinden STK’sına, esnafından iş insanına kadar tek vücut mücadele veriyor.
Aradaki farkı umarın anlatabilmişizdir.
Maalesef,
Kozlu’muzun güçlü siyasetçileri yok, güçlü STK’ları yok.
İşin en kötüsü ve en acısı, Kozlu için hareket edecek kitle yok.
Bakın size küçük bir örnek vermek istiyoruz.
Kozlu’da tek tek kapandı.
Esnaf ve sanatkarlar,
Kredi çekmek için işini-gücünü bırakıp Zonguldak’a gidiyordu.
Kozlu Esnaf ve Sanatkarlar Kredi ve Kefalet Kooperatifi Başkanı Turan Emeksiz, Halkbank’ı getirmek için siyasileri ve bürokratları uzunca bir süre rahatsız etti. Sonra konuyu bizlerin aracılığıyla kamuoyuna taşıdı.
Sonuçta, Halkbank Kozlu Şubesi açıldı.
Fena mı oldu.
Esnaf ve sanatkarlarımız artık işini-gücünü bırakıp, Zonguldak’a gitmiyor.
Kozlu’da işlerini hızlı bir şekilde hallediyor.
Kozlu’nun köylerinde yaşayan Fatma abla ile Ahmet abi neden Adliye’de işi olduğunda iki vasıta değiştirerek Zonguldak’a gidiyor.
Ya da İhsaniye Mahallesi’nde oturan Ayşe bacı, Mehmet kardeş hasta olduğunda iki vasıta değiştirerek YÖK’e bağlı BEUN Tıp Fakültesi Uygulama ve Araştırma Merkezi’ne ya da üç vasıta değiştirerek Zonguldak Atatürk Devlet Hastanesi’ne gitmeye mecbur bırakılıyor?
Kozlu’da işyeri açmak isteyen Selahattin kardeşimiz neden vergi dairesi işlemleri için Zonguldak’a gitmeye mahkum ediliyor?
Çünkü; Kozlu’nun ve Kozluluların sahibi yok.
Kozlu’da ne konuşuyoruz?
Belediye Başkanı Altuğ Dökmeci bu kadar borcun altında işçi maaşlarını verebilecek mi, hizmet edebilecek mi?
Ya da, Başkan Dökmeci benim çocuğumu işe alacak mı?
Hiç kimse,
Kozlu’ya Orta Ölçekli Sanayi gelse hepimizin çocukları orada çalışsa demiyor.
Ya da;
Kozlu’ya Adliye gelse; hakimi, savcısı, avukatı, mübaşiri, çaycısı, temizlik görevlisi atansa keza Devlet Hastanesi gelse doktoru, hemşiresi, sağlık personeli atansa; Kozlu’nun nüfusu binlerce kişi artmasıyla birlikte Kozlu Belediyesi’nin İller Bankası’ndan aldığı kişi başı gelir yükselse, borçlar ödense yeni projeler hayata geçirilse, esnafın gelirleri katlansa diye hesap yapmıyor.
Yalan mı?
