EDANUR CİNAL


TÜRKİYE’DE İLK 5. GİRDİM...

TÜRKİYE’DE İLK 5. GİRDİM...



Evet, şaka yapmıyorum aynen öyle oldu.
Olmasına oldu da, bu iş öyle hemen birden olmadı.
Kolay değil gazetede okumaktan ders çalışmaya fırsat bulamayıp lise 2’de Sınıfta kalmış biriyimdir.
Çoğu kişi beni gazetecilik mezunu zanneder ama lise de üniversitede elektronik mezunuyumdur.
Diplomamı duvara astım sevdamın peşine koştum…
İnsanın sevdiği bir işi yapması kadar güzel bir şey olmaz…
Aile yönlendirmesi ve zoruyla elektronik mesleği duvarda asılı iken gazetecilik sevdam da sınırları kendi açımdan zorluyorum.
Hey gidi rahmetli Ahmet Şefik abim benim…
Şimdi de kim bu Ahmet Şefik diyenleriniz çıkacaktır.
Cumhuriyet Gazetesi okuyanlar Ahmet Şefik’i tanırlar.
Cumhuriyetin Trabzon Temsilcisi Gazeteci- Yazar Ahmet abiyi çoğu zaman Trabzon’da Ganita’da yakalardım.
Bir köşe çekilmiş kitap okurken… Bazen kendisi çay molası kıvamında rahatsız ederdim…
Ben Cumhuriyet gazetesini O ise okuduğu kitabı masaya bırakır kısa süreli sohbet ederdik…
Tabi ki siyaset ve gazetecilik üzerine…
Reha Muhtar’ın Show TV’de zirvede olduğu günlerdi. Bir gün sohbet ederken bana Ahmet abi, Reha Muhtar ile aynı okul ve sınıf mezunu olduğunu söyleyip ” Uzay bende Trabzon sevdamı bırakıp Ankara ya da İstanbul’da mesleği yapsaydım Reha benim yanımda hiçbir şeydi” demişti.
Ahmet abi sevdalı olduğu Trabzon şehrinden sadece Cumhuriyet okurlarına seslendi. Trabzon’da gazetecilikte, siyasette ve yazdığı birbirinden değerli kitaplarla zirvede mesleğini yaparak aramızdan ayrıldı. Allah rahmet eylesin, mekânını cennet eylesin.
Bende mesleğimim en güzel yıllarını Trabzon’da yaptım ve oradan 11 yıl önce geldiğim Devrek’te sevdamı kendimce sürdürüyorum.
Geçen hafta değerli bir abim aradı. “Uzay acil olarak senin yorumuna ihtiyacım var” dedi. Koşup gittim. “Uzay, Türkiye genelinde ülkenin bir numaralı medya ağı birazdan bir öneri yayınladı ve ilk beşe giren öneri yorumuna ödül verecek, sen gazetecilikte uzmansın bana bir yorum yazar mısın” dedi. Tabi yayınlanan öneriyi de gösterdi. “Olur abi” dedim. “Saat 21’e kadar vaktimiz var” dedi.
Kafeye geçtim, bir yandan çayımı yudumlayıp bir yandan da kafamı yordum ve kendisine öneri yorumumu yazıp gönderdim. Önerimizi yazdığımız yayın grubu Türkiye’nin bir numaralı yayın ağına sahip devası bir şirket.
Malum artık gazete satışları düştü. Gazete satışlarını nasıl artırabileceğini soruyorlar. Türkiye genelinde önerim ilk beş içine girme başarısını gösterdiğini ise ertesi gün değerli abim telefon açarak bana bildirip teşekkür etti. İlk beş öneri şirketin sayfasında yayınlanmış ve bana da attı.
Devrek’ten tarafımdan yazılan bir önerinin, Türkiye’nin bir numaralı yayın gurubunda, gazete satışını artırma noktasında kendilerine katkı verecek olarak ilk beş önerinin içinde görülmesi şahsımı mutlu etti.
Şimdi durum bu iken; Devrek’te kendine artık meslektaşım demeye utandığım biri ve solcu, Atatürkçü demeye utandığım bazıları ise halen daha bizim Trabzon şivesi ile yazacak olursak hakkım da “zırlayıp” duruyorlar.
Gazetecikte, solculuk ve Atatürkçülükte sizin gibileri k…ç cebimden çıkarıyorum…
Siz yine zırlamaya devam edin hemi…
Hey gidi Ahmet abi seni Trabzon sevdası yaktı. Beni hem Trabzon hem de şu şirin Devrek sevdası yakıp kavuruyor…
O zaman hadi kalın sağlıcakla.