“Zonguldak Notları” adlı yazıda Fevkani Köprüsünü konu etmekle ne kadar doğru bir iş yapmışım… Yerel medyaya yansıyan iktidar muhalefet tartışmalarını görünce vardım bu kanıya.
Hayretler içerisindeyim.
Vay be… En büyük meselemiz köprüymüş…
Hayret!
Üslup felaket…
AKP, Zonguldak’ta da tastamam, merkezinin aynı olmuş. Dilin kemiğini onlar da aldırmış…
Tahammül edip dinleyeceğiz ama asla bu tavrı sevmeyeceğiz. Kötü söz sahibinin kalp aynası… Kalbinizi istemeseniz de göstermeye devam edeceksiniz…
Konumuza dönecek olursak;
On yıllık CHP Belediyeciliğini eleştirirken yerden göğe kadar haklılar. Tam bir fiyaskoydu… Tahammül edilmeyecek cinsten bir iktidarsızlıktı…
Peki, Ak Parti Zonguldak’taki belediyecilik geçmişiyle yüzleşti mi?
İktidar olanaklarına rağmen Zonguldak’ı neden kaybetmişlerdi?
“Tencere dibin kara, senin ki benden kara” …
Şimdi ne yapıyor AKP belediyesi… Merkezi yönetimin gayretlerini işin dışına çıkarsak hiç.
Örnek vereyim… Yeni mahallede, Bağlık tepesinden İnağzı’na giden yol felaket… CHP’ye bu yol için her gün söven mahalle halkı AKP’ye rahmet okumuyordur herhalde? … Belli de olmaz.
Zonguldak’ın meselesi belediyecilikle sınırlı değil!
Hükümetlerin kaynak ve destek cimriliğini; kıt kanaat gelenin de yanlış kullanılmasını nasıl izah edebilir, AKP’nin yerel siyasetçileri?
Sadece Devlet hastanesi ek binasının hangi haklı sebeple şimdiki yerine yapıldığını bile izah edilemezler…
Gelelim Köprüye…
Diyelim ki, “yıkacam” deyip yıktınız.
Yıktığınızın yerine ne koyacaksınız ne zaman yapacaksınız?
O zamana kadar çekilecek trafik çilesi umurunuz da mı?