TAMER KÜÇÜK

Karasu Yenimahalle’de inşa edilen binalar hakkında sosyal medya hesabımdan paylaşımda bulunmuş ve çoğunlukla olumsuz tepki almıştım.

‘Sana ne, sen karışma’ diyen çok oldu!

Müteahhit korkusu mu, bir iki daire daha koparamama telaşı mı bilmiyorum!..

İmar izni iki kat olan arsalara, denize paralel şekilde üç katlı binalar yapılırken, kaçak kata teras girişi denip, ruhsatlar alınmış.

Aptaldan akıl oyunu…

Müteahhit lehine kurgulanmış şark kurnazlıkları…

Ruhsat iki kat…

1. Kat ve 2. Kat…
2. Binanın kullanım alanları böyle.

Birde teras dersen kullanım alanı eder 3. Çatının olması gereken yer kullanım alanıysa ruhsatlar neden 2 kat?

Sakarya depreminden sonra işi sıkı tutan yerel yönetim artık gevşedi. Olabilecek ve hatta olacağı kesinlikle öngörülen depremler için kadere mal edilecek yıkım yerleri belirlenmiş…

Dün kızıp ‘sus’ diyenlerin, bugün 10 ilimizi yutan deprem mağdurları için gözyaşı dökmesine anlam vermek zor.

Yalancısınız!

…

Karadeniz’in en uzun sahil şeridini oluşturan Karasu’nun, turizm ve koruma alanı kapsamından çıkartılmasıyla başlayan doğa katliamı devam ediyor.

Kum tepelerinin olduğu alanlar önce kum hırsızlarına, sonra da betonlaşmaya yenik düştü. Kalan kısımlar ise müteahhit cennetine dönüştürüldü.

Bölgede yazlık aldığını sanan vatandaşlar turizm mevsiminde müteahhitlerin vicdanına teslim. İlçenin ekonomik gücü inşaat sektöründe…

Çok özgürler… Yoksa başıboş mu deseydik?

Kapı önleri, boş arsalar her an hafriyat veya malzeme deposuna dönüşebilir. İtiraz edebileceğiniz makam yok, şikâyetin önünü kesecek kılıf önceden hazırlanmış.

Karasu turizm bölgesi değil!

İnşaat çalışmalarına üçyüzatmışbeş gün devam.

Karasu Belediyesi resmî sitesinde, ‘Türkiye’nin nadide turizm merkezlerinden biri olma ayrıcalığına sahiptir’ diyerek halkı yanıltan ifadelerle müteahhitler lehine pazarlamacılık yapıyor.

İlgili Belediye aynı tanıtım yazısında, deniz kumunun sağlığa faydasından söz ediliyor.

Olabilir de!  İnşaatların kod farkını kapatmak için doğal zemine dolgu yapmasına neden göz yumuyorsunuz o zaman?

Doğal zenginlikler neden yok ediyor?

Soran olmadığı için cevap veren de yok!..

Ben Karasu’da gördüklerimi yazdım.

Deprem acılarını unutturup, kanunları esneten menfaat odaklarının birkaç daire daha fazla satması beni zerre kadar ilgilendirmiyor.

Yıkınsın!

Kaçak katlar yuvaları yıkmadan yıkılsın.

Kimsesiz kalan bebeğin anlına mavi kalemle Afet Bebek yazılmasın…

Beni ilgilendiren tek şey bu…